ŞEHİT OLDUĞU TARİH: 13 HAZİRAN 1973
ŞEHİT EDİLDİĞİ YER: ANKARA
DOĞDUĞU YER: GAZİANTEP
MESLEĞİ:
BİNBAŞI-MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI-BÜYÜK FİKİR ADAMI- YAZAR
Dündar Taşer, 1925 yılında Gaziantep’te
doğmuştur. Köklü ve gelenekli bir aileye mensup olan Taşer’in çocukluk ve okul yılları Gaziantep’te geçmiştir. Lise
bittikten sonra Kara Harp okuluna girmiştir. Okul yıllarında 3 Mayıs 1944
Olayları’na karıştığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılıştır. Mezun
olduktan sonra ordunun değişik kademelerinde görev yapmış ve kurmay binbaşılığa
kadar yükselmiştir.
27
Mayıs İhtilali, Dündar Taşer’in hayatında önemli bir dönüm noktasını teşkil
etmiştir. İhtilalden sonra Alparslan Türkeş’le beraber hareket eden Taşer,
14’ler olayının içinde yer almıştır. 13 Kasımda gerçekleyen bu olayla birlikte
Taşer, Fas’a diplomat olarak gönderilmiştir. 1963 yılında Türkiye’ye dönen
Taşer, siyasete atılmış ve çok kısa süre içinde fark edilmiştir.
1965
yılında Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ, Ahmet Er, Numan Esin, Rıfat Baykal
gibi darbede yer alan arkadaşlarıyla, CKMP’de siyasi hayata girmiştir. CKMP’nin
30-31 Temmuz 1965 tarihlerinde yapılan kurultayında, partinin GİK üyeliğine
seçilmiştir. 1967 Kurultayı’ndan sonra Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiştir.
Partide Başbuğ Alparslan Türkeş’ten sonra gelen ikinci isim haline gelmiştir.
Siyasetin
kirli oyunlarına hiç bir dönem alet olmamıştır. Ekilmek istenen fitne ve fesat
tohumlarına karşı karakterine ve savunduğu davanın icaplarına yakışan şekilde cevap
vermiştir. Ülkücü Hareket için Alparslan Türkeş kadar önemli bir konumu olan,
Ülkünün çilesini Başbuğ Alparslan Türkeş ile birlikte çeken Dündar Taşer, hiç
bir zaman davadan dönmemiş, davasına ve liderine ihanet etmemiştir. Çok defa
davanın başında neden kendisinin olmadığı sualleri sorulmuş ancak o, Türkeş’in
liderliğini milli hafızaya perçinleyen şu sözle cevap vermiştir: “Türkeş’in
yanlışı benim doğrumdan daha doğrudur.” CKMP’nin yeni döneminde fikri
ve siyasi gelişiminde önemli katkılarda bulunmuştur.
Dündar Taşer, 1965′de Gaziantep’den milletvekili adayı, 2 Haziran 1968
seçimlerinde senatör adayı 1969 Genel Seçimleri’nde İstanbul’dan milletvekili
adayı olmuştur. İstanbul’daki adaylığında seçimi çok az bir farkla kaybetmiştir.
Mütevazi bir kişiliğe sahip olan Taşer siyaseti, “Siyaset hizmet aracıdır gaye
değildir” şeklinde tanımlamıştır. Siyaset ve Ülkücü Gençlik arasındaki bağlantı
hakkında ise şunları söylemiştir:
“Kendilerini
cemiyetlerinden sorumlu sayıyorlar. Vazife duyguları vardır. Canları başları,
istikballeri emelleri için vakıftır. Tutkuları vardır, davaları vardır. Yan
yana karşı karşıya her şeyi hiçe sayarak vuruşuyorlar. Rahatça, üzülmeden ve
eğilmeden ölüyorlar. Rahatçılara, makamcılara, çıkarcılara tepeden bakıyorlarsa
haklıdırlar.
Milliyetçi
gençlerin bir çoğunu tanırım; ifratları ile tefritleri ile hataları ile,
sevapları ile, Türkiye’yi bütün meseleleriyle yüklenmeye gönüllü ve
güçlüdürler. Munis ve terbiyelidirler, nazik ve yumuşaktırlar, bu vasıflarını
görüp de böbürlenmeye kalkanları pişman ederler. Büyüklerine karşı mutlak
saygılıdırlar, saygıları zillet değildir. Kanaatları sağlam, imanları bütün,
fikirleri berraktır. Serttirler ama odun gibi değil, elmas gibi pırıl
pırıl. Türkiye’nin her yerinde varlığını duyuran bu gençlere biz “bozkurtlar”
demiştik. Halk “Komandolar” dedi. Komandolar ipeğe sarılmış çeliktir.”
Dündar
Taşer’e göre: “
Millet, binlerce sene içinde kan’ın, iman’ın, duyguların birleşmesiyle
yoğrulmuş ve müşterek kıymet hükümleri halinde billurlarmış, müşterek davranışlar
halinde görünmekte olan haz ve elemi beraber tadan, birbirinden haberi yokken
de birbiri gibi olan bir varlıktır.” Dündar Taşer,
Milliyetçi Hareketi tanımlarken ise “Milliyetçi
Hareketin amacı: Türk Milleti’ni millet yapan unsurları asıl benliğine kavuşturmak,
ona sonradan eklenmiş, ondan olmayan, onun öz benliğine aykırı olan yamalardan
kurtarmaktır. Türk’ün cemiyet kumaşındaki yırtıkları kendi ipliği ile örmektir.
Duyguda, düşüncede ve harekette milli olmaktır.” demiştir.
OLAY
GÜNÜ:
MHP
Genel Başkan Yardımcısı ve Türkçü Fikir Adamlarından biri olan Dündar Taşer, 13
Haziran 1972 gecesi bir trafik kazası sonucunda ebedi aleme göç etmiştir. Geri
manevra yapan ekmek kamyonunun arkasından çarpmasıyla ağır bir şekilde
yaralanan Taşer, kaldırıldığı Numune Hastane’sinde bütün çabalara rağmen
kurtarılamamıştır. Acı haber kısa zamanda tüm Türkiye’ye ulaşmış
ve Cenazesi 15 Haziran 1972 Perşembe günü Hacı Bayram Camii’nden
kaldırılmıştır.
Başbuğ Alparslan Türkeş’in de Dündar
Taşer’e olan sevgisi çok derindir. Taşer’in beklenmedik ölümü üzerine Alparslan
Türkeş şu cümleleri söylemiştir:
“Aziz
Taşer, ömrünce Türk milletini sevmenin, büyüklüğüne inanmanın sırrına ermiş,
hayatının gayesini milletine hizmette görmüş, dünya hırslarına iltifat etmemiş,
biç bir mevkinin cazibesine kapılmamış, tam bir Türk Milliyetçisi olarak
yaşamıştın. Hayatının gayesi saydığın müşterek ülkümüzün zafere ulaşması
uğrunda, birlikte kurduğumuz iman ocağının sönmeden yanacağına ve bir gün
milletimizin kara talihinin değiştirileceğine manevi huzurunda söz veriyoruz.
Seni dâva arkadaşların ve bütün memleketimiz gelecek yıllarda daha iyi
anlayacak ve mânevi şahsiyetinin, takipçisi olduğumuz kutsal dâvamızda bizlere
destek olacağına inancımız tamdır.”
ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH’TAN
RAHMET DİLİYORUM